Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Macquarie Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Dr. Regina Fabry ve Doçent Dr. Mark Alfano’nun Topoi dergisinde yayınlanan bir makale, “ölüm botları”nın yas sürecine olan etkisini ve etik sonuçlarını inceliyor.
Bir ölüm botu, ölen kişinin konuşma davranışını – içerik, kelime dağarcığı ve üslup – taklit eden bir sohbet robotu. Büyük miktarda insan üretimi bilgiye dayanan üretken AI sistemlerine dayanan ölüm botları, metin mesajları, ses mesajları, e-postalar ve sosyal medya gönderilerinden faydalanarak ölen kişinin konuşma veya yazma tarzını taklit ediyor.
Ölüm botlarının en yaygın formu metin tabanlıdır. Ancak sözlü girişler ve sesli çıktılar olan ölüm botları da gittikçe yaygınlaşıyor. Bunlar “dijital kalıntılar”a dayanarak, bir insanın şimdiki gönderiler karşılığında vereceği sohbet yanıtlarına benzer yanıtlar üretiyor.
“Iyimser bir bakış açısından, ölüm botları, yas sürecini şekillendirip düzenleyebilen teknolojik kaynaklar olarak görülebilir” diyor Dr. Fabry.
“Araştırmacılar, bir ölüm botu ile etkileşimin, acılı kişinin sevdikleriyle sohbet etme, duygu düzenleme ve onlarla zaman geçirme gibi ‘yakınlık alışkanlıklarını’ sürdürmesine izin verebileceğini öne sürüyor.”
Ancak Dr. Fabry, yas deneyimlerinin karmaşık ve değişken olduğunu da uyarıyor. Kişinin yas süreci, ölüm nedeni, kaybedilen kişiyle ilişkisinin niteliği ve yoğunluğu, kültürel normlar gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Ayrıca, ölüm botlarının yas sürecine olumlu veya olumsuz etkisi, acılı kişinin botların konuşma imkanları ve sınırlamaları hakkındaki tutumuna da bağlı olacak.
Dr. Fabry, “Bazı insanlar ölümlerinden sonra bir ölüm botu şeklinde ‘zombileştirilmek’ istemezken, diğerleri yaşarken bunu isteyebilir ve verilerini bu amaç için toparlayıp düzenleyebilir” diyor.
Öte yandan, acılı kişilerin ve ölüm botu hizmeti sunan şirketlerin, ölenin isteklerine saygı duymak için ahlaki bir yükümlülükleri olacak.
Ayrıca, acılı kişilerin, kaybedilen sevdiklerinin ölümüyle değişen bir dünyada yol bulmaya çalışırken, ölüm botlarına aşırı bağımlı hale gelebileceği de endişe konusu.
Bu sorunun önüne geçmek için, “acılı kişinin ölüm botu ile etkileşimlerine aşırı bağımlı olup olmadığını tespit edebilen otomatik güvenlik önlemlerinin uygulanması” ve “ölüm botu etkileşimlerinin bir yas terapisti tarafından gözetilmesi” öneriliyor.