Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Yapay Zeka, son yıllarda oldukça hızlı bir ilerleme kaydediyor. Makinelerin insan zekasına benzer yetenekler geliştirmesi, pek çok alanda yeni uygulama alanları doğuruyor. Bunlardan biri de oyun oynama yeteneğinin geliştirilmesi.
Bu konu üzerine çalışan araştırmacılar, yapay zeka ajanlarının “Tag” oyununu öğrenmesini ve gitgide daha da usta hale gelmesini inceledi. Adı Albert ve Kai olan bu iki yapay zeka ajanı, basit bir odada “Tag” oyununu oynamaya başladı.
İlk olarak, Albert koşucu, Kai ise “tagger” olarak başladı. İkilinin başlangıçta hiçbir kural bilgisi yoktu. Ancak, ödüllendirme sistemi sayesinde, denemeler ilerledikçe oyunun inceliklerini öğrenmeye başladılar.
Kai, kısa sürede Albert’i yakalamayı başardı. Böylece ödüllendirilirken, Albert cezalandırılmaya başlandı. Bunun üzerine Albert, kaçmayı öğrenmeye çalıştı. Ancak Kai’nin becerisi karşısında bunu başarmakta zorlandı.
Daha sonra, oyun alanına blok ve duvar gibi yeni nesneler eklenerek strateji geliştirmeleri sağlandı. Bu, her iki ajanın da karmaşıklaşan durumlarla başa çıkmayı öğrenmesini gerektirdi. Albert, bloğu kullanarak kaçış yolları bulmayı başarırken, Kai de bloğu itme stratejisini geliştirdi.
Zamanla, her iki ajan da oyunun inceliklerini öğrenmeye başladı. Albert, bloğu etkili kullanarak kaçış yolları bulurken, Kai de agresif yaklaşımıyla Albert’i yakalamayı başardı. Ajanlar, karşılıklı olarak birbirlerinin stratejilerini öğrenip geliştirdiler.
Sonunda, 5 koşucu ve 5 “tagger”ın yer aldığı bir final maçı düzenlendi. Oldukça çekişmeli geçen mücadelede, Albert rakiplerini atlatarak kazanmayı başardı.
Bu örnek, yapay zekanın karmaşık oyunları öğrenerek ustalaşabileceğini gösteriyor. Ajanların deneme-yanılma yoluyla strateji geliştirmesi ve birbirlerinden öğrenmesi, yapay zekanın ilerlemesindeki kilit noktalardan biri.
Günümüzde, yapay zeka uygulamaları pek çok sektörde kendine yer buluyor. Sağlıktan eğitime, üretimden güvenliğe kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor. Yapay zekanın oyun öğrenme kabiliyeti de, gelecekte daha karmaşık problemlerin çözümünde önemli roller üstlenebilir.
İnsanoğlunun zekasını taklit etme çabaları, aslında yapay zekanın insan zekasının sınırlarını aşarak yeni ufuklar açabileceğini gösteriyor. Bu heyecan verici gelişmelerin, gelecekte hayatımızı nasıl değiştireceğini merak etmemek elde değil.